Tarihçiler tarafından derlenen ve anlatılan tarih yönetim ile ilgili belli bir yargıya varmamızı sağlamaktadır. Yazılı tarihte erkekler öznedir, yönetendir ve erkek krallar, kumandanlar, kahramanlar, peygamberler ve bilim adamlarının medeniyetleri, dinleri ve çeşitli disiplinleri geliştirmesiyle günümüzdeki çağdaş toplumlar ortaya çıkmıştır. Bu tarihte kadınlar görünmez, nesnel, yönetilen veya marjinal gruplar olarak yer almaktadırlar. Aydınlanma çağı sonrasında ortaya çıkan kadın hareketleri ve feminizm ile başlayan kadın tarihi çalışmaları yazılı tarihte kadını görünür kılma çabası içindedir. Kapsamlı bir literatür taramasına dayalı olan araştırmanın yanıt aradığı temel soru “Kadınlar erkekler tarafından eşit tür olarak kabul edilselerdi, kadınların yetenekleri ve yönetim becerileri objektif olarak değerlendirilmiş olsaydı, karşımıza kadının görünürlüğü açısından nasıl bir yazılı tarih çıkardı?” şeklindedir. Araştırmanın temel sorusu ekseninde yanıt aranan diğer sorular ise “Kadın yaşamına yönelik tarihsel gerçekler nelerdir?”, “Yönetim ve iktidar ilişkilerinde kadınlar yazılı tarihteki görünmezlikleri ile nasıl mücadele etmişlerdir?”, “Kadın tarihi nasıl ortaya çıkmıştır?” ve “Tarihin yazılmasında kadınların yaşamına ilişkin tüm tarihsel gerçeklere yer verilse idi, nasıl bir yönetim ve dünya tarihi ortaya çıkardı?” şeklindedir.
